Bebek, Kediyle Birlikte Koltukta Yatıyordu – Derken Kimsenin Tahmin Etmediği Bir Şey Oldu!
Bu bebek kedisiyle birlikte öğlen uykusundaydı. Aniden hiç kimsenin beklemediği bir şey oldu.
Ve bir anda tüm hayatları alt üst oldu!
Kedi Jaya, 7 aydır evini bebek Tom ile paylaşıyordu. İkisinin arası her zaman pürüzsüz olmamıştı elbette. Doğduktan kısa süre sonra, Tom annesi Fran ve babası Otto ile eve gelmişti. O zamandan beri Jaya artık ailenin ilgi odağı değildi ve bundan dolayı mutsuzdu.
Ne yazık ki Jaya yavaş yavaş unutmuştu. Ailesi sürekli bebek Tom ile ilgileniyordu. Onların yepyeni oyuncağı artık bebekleriydi.
Her Pazartesi ve Salı, Fran ikiliyle evde yalnız kalıyordu. Akşama doğru işinden dolayı internet üzerinden toplantı yaparkenTom ve Jaya da genellikle salonda oluyorlardı.

})(jQuery);
Tam o anda birdenbire bir şey oldu!
Jaya ve Tom bütün öğleden sonrayı birlikte geçirdiler. Jaya zamanla Tom ile oyun oynamanın oldukça eğlenceli olduğunu fark etmişti. Tom birkaç ay daha büyüdüğünde aynı oyunlardan zevk almaya başlamışlardı.
İki kardeş bir anda birbirlerine bağlandılar. Tüm gün boyunca bahçede oyun oynuyorlardı, Tom Jaya’yı okşamaktan çok keyif alıyordu. Çok geçmeden en yakın arkadaş ve kardeş gibi oldular. Ayrılmaz bir ikiliydiler artık!
Ne yazık ki bu durum uzun sürmedi. Bir Pazartesi akşamı iki kardeş koltukta otururken çok korkunç bir şey oldu!
Tom koltukta öğle uykusundaydı. Bütün sabah Jaya ile bahçede oyun oynamıştı. Henüz yürümediği için emekliyordu ve Jaya’nın arkasından emeklemeyi çok seviyordu. Son birkaç haftadır bunu bir oyun haline getirmişti. Ancak bu Tom için çok yorucu oluyordu.
Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Jaya’nın peşinden saatlerce emekledi, ta ki yorulup bir anda olduğu yerde oturana kadar. Fran güzel bir uyku çekmesi için Tom’u koltuğa yatırmaya karar verdi. Jaya da sadık bir dost gibi onun yanına uzandı ve gözlerini kapadı.
Ancak Jaya tam gözlerini kapamak üzereydi ki bir anda bahçede koşan bir gölge gördü!
Jaya gölgeye baktı. Salonun penceresinden bahçenin ufak bir bölümünü görebiliyordu. Güneşin konumundan dolayı bahçede biri yürüyormuş gibi görünüyordu ama kimse yoktu.
“Miyaaavvvv orada kimse var mı?”, hiçbir şey yoktu. Sanırım yarım saat daha uyumak için Tom’un yanına uzanacağım.
Aradan yarım saat geçti, ikisi kanepede o kadar tatlı uyuyorlardı ki. Frank ara sıra gelip onları izliyor sonra da halletmesi gereken işler için masasına dönüyordu. İkili birlikte birkaç saaat daha uyudu, en azından Fran öyle düşünmüştü.
Jaya bir anda tuhaf bir odada uyandı. “Neredeyim ben?!”
Jaya kendini bir anda önünde parmaklık bulunan küçük, sert bir odada bulmuştu. Hareket etmek neredeyse imkansızdı. Yavruyken veterine gitmek zorunda olduğunda buna benzer bir şeyin içinde olduğunu hatırladı. Oda bir ileri bir geri sallanıyordu.
Parmaklıkların ardında bir yol gördü. Çok tanıdık geliyordu! Bu onun sokağıydı. Bir anda içinde bulunduğu oda daha hızlı sallanmaya başladı ve onu taşıyanlar acele acele yürümeye başladılar. Derken bir arabanın önünde durdular. Arabanın bagajı açıldı ve Jaya’nın bulunduğu oda bagaja yerleştirildi. Her şey bir anda olmuştu, küçük Jaya ne olduğunu bile anlayamamıştı.
Arabanın bagajı kapandığında ise her şey bir anda kapkaranlık oldu!
Yaklaşık bir saat sonra Tom karnı çok aç olarak uyandı. Guruldayan karnı onu rahatsız etmişti ve küçük çocuk çığlık atmaya başlamıştı. Bunu duyan Fran salona gitti. Tom’un koltukta yalnız olduğunu hemen fark etti.
Çocuğun yanına gidip onu kucağına aldı. Jaya nerede? diye düşündü. İlk defa onun Tom ile birlikte yatmadığını görüyordu. Yemekten sonra Tom oyun oynamak için salona yöneldi. Ancak bir şey eksikti! Küçük kardeşi neredeydi? Her zaman birlikte oynarlardı.
Tom etrafta emekleyerek araştırmaya başladı!
Emekleyerek tüm salonu dolaştı, dışarıya baktı ancak Jaya hiçbir yerde yoktu. Daha önce kardeşinden hiç bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştı. Saatler geçti, Jaya’dan hiçbir iz yoktu.
Fran ve Otto bir süre sonra endişelenmeye başladılar. Kaçmış olamazdı, kapılar kilitliydi. Tüm evi aradılar fakat Jaya’ya dair hiçbir iz bulamadılar.
Bir anda içinden bir ses Tom’a koltuğun altına bakmasını söyledi. Bakmak için koltuğa doğru emekledi.
Orada ne vardı?!
Fran ve Otto biraz paniklemeye başlamışlardı. Jaya nereye gitmişti? Onu sevmenin yanı sıra, Jaya’nın çok talep gören bir kedi olduğunu biliyorlardı. Herkes onu istiyordu.
Fran’in babası dünyaca ünlü bir sanat tüccarıydı. Fran hep Ashera cinsi bir kedi istemişti; dünyanın en pahalı kedilerinden biriydi bu. Babasının doğum gününde ona aldığı hediyeden ince bir ses geldiği duyduğunda hediyenin ne olduğunu hemen anlamıştı.
Ashera cinsi bir kediyi sattığınızda çok para edebilirdi. Ancak Fran bunu umursamamıştı. Jaya ailenin bir parçasıydı.
Tom bir anda hızlı hızlı emekleyerek ön bahçeye, Fran ve Otto’nun yanına geldi. Elinde bir şey vardı.
“Bunu nerede buldun tatlım?”
Tom yere, Fran ve Otto’nun önüne bir kağıt parçası koydu. Otto kağıdı aldı ve üzerinde bir adres olduğunu fark etti. Bunu kim yazmıştı?
İki ebeveyn birinin eve girip Jaya’yı almış olabileceğini anlamaya başlamışlardı. Böyle bir şeyin düşüncesi bile onları çok korkuttu. Bebekleri onun hemen yanında yatıyordu. Bu kağıt parçası Jaya’yı alırken hırsızların cebinden düşmüş olmalıydı!
Küçük Tom bir anda çığlık atmaya ve elini kaldırmaya başladı. Kağıt parçasını geri istiyor gibi görünüyordu. Otto kağıdı oğluna verdi.
Tom kağıdı aldı, çevirdi ve havaya kaldırdı. Derken Tom’un göstermeye çalıştığı şeyi Otto ve Fran de gördüler.
“Olamaz!”
Güneş ışığı notun üzerine vurduğunda şeffaf bir filigran görünür hale geldi. Şehirde bulunan bir dükkanın logosuydu bu. Otto ve Fran, küçük dedektif Tom’un yaptığı bu keşif üzerine hemen polisi aradılar.
Polis mağazaya baskın yapar yapmaz evlerinden çalınmış olan pahalı kedilerle dolu bir odayla karşılaştılar. Ve evet, kedilerin arasında Jaya da vardı!
Jaya ve Tom yeniden bir araya geldikleri an birbirlerinin kollarına atladılar. Jaya, küçük kardeşine yerdeki notu telepati yoluyla anlatabileceğini biliyordu. Tek umudu buydu.
Fran ve Otto da küçük dedektifleriyle çok gurur duydular. Aile yeniden tamamlanmış ve kedi hırsızları yakalanmıştı. Hepsi bu yakışıklı küçük dedektif sayesinde!